İçindekiler:
Bilim ve teknoloji geliştikçe, insanlar uzaya daha fazla uydu ve roket gönderiyor. Fakat bu araçlar kullanıldıktan sonra uzayda kalıyor ve bir nevi “uzay çöplüğü” oluşturuyor. Buna uzay kirliliği veya uzay çöpü denir. Bu konu aslında, dünyanız etrafında milyonlarca tehlikeli parça dolanıyor olmasından bahsediyor. İlginç geldi mi? Gelin, bu sorun hakkında daha fazla bilgi öğrenelim.
Dünya’nın çevresinde birçok yörünge var. Bu yörüngelerde uydular, uzay istasyonları ve teleskoplar dönüp duruyor. Çoğu uydunun ise kullanım süresi sınırlı. Ömrü bittiğinde, bu uydular uzayda başıboş şekilde dolaşmaya başlıyor. Sadece eski uydular değil, roketlerin parçaları, yakıt tankları ve patlamalardan ortaya çıkan enkaz da uzayda kalıyor. İşte tüm bunlara uzay kirliliği diyoruz.
Şöyle düşünün: Eğer Dünya’nın etrafında milyonlarca çöp parçası dolanırsa, ne olur? Bu parçalar çok hızlı hareket ediyorlar. Saniyede 7 ile 8 kilometre hızla uçuyorlar! Bu, bir trafik kazasında arabaların çarpışmasındakinden çok daha hızlı. Bu yüzden, küçük bir parça bile büyük hasara neden olabilir. Örneğin, bir boya damlası bile bir uydunun cam panelini kıra bilir.
Uzay çöpü nasıl oluşuyor? Çeşitli sebepler var:
Uzaya gönderilen uydular uzun yıllar çalışmak için tasarlanıyor. Fakat bir gün, işlevini kaybediyor ve artık kontrol edilemiyor. Çalışmayan bu uydular yörüngede başıboş dolaşmaya başlıyor. Dünyaya çekilmek yerine, orada kalıyor ve uzay kirliliğine dönüşüyor.
Bir uyduyu uzaya göndermek için güçlü roketler kullanılır. Roket havaya kalkıyor ve belirli bir noktada parçalanıyor. Üst kısmı (üst aşama) uydu ile birlikte yörüngeye gidiyor, fakat görevi bitince yörüngede kalıyor. Bu parçalar zamanla uzay çöpünün büyük bir kısmını oluşturuyor.
Bazen iki uydu birbirine çarpıyor. 2009 yılında Amerikan ve Rus uyduları çarpıştı ve binlerce yeni parça oluştu. Ayrıca, yörüngede kalan araçların pil ve yakıt tankları zamanla patlanıyor. Bu patlamalar daha fazla parça yaratıyor.
Astronotlar uzay yürüyüşü yaptığında bazen araçları düşürüyor. Vidalar, kameralar, eldiveler ve başka küçük parçalar uzayda kalıyor. Boya pulları, donmuş yakıt damlacıkları ve katılaşan antifriz de uzay çöpünün bir parçası.
Bazı ülkeler uzayda silah testleri yaptılar. 2007’de Çin, eski bir hava durumu uydusunu kasıtlı olarak vurdu. Bu, çok sayıda parça üretmiş ve uzay kirliliğini ciddi şekilde artırmıştır.
Uzay kirliliği sadece uzay araştırmaları için değil, Dünya’daki yaşantımız için de tehlikeli:
Halen çalışan uydular ve uzay istasyonundaki astronotlar için büyük bir tehlike oluşturuyor. Yüksek hızda gelen bir parça, uzay gemisinin yanmasını sağlayabilir. Astronotlar bazen irtifa değiştirerek çöplerden kaçmak zorunda kalıyor.
Birçok uydu, cep telefonu sinyalleri, TV yayınları, internet ve GPS için gerekli. Çarpışmaların artması bu hizmetleri sekteye uğratabilir. Eğer çok sayıda uydu bozulursa, GPS’ler çalışmaz, hava taşımacılığı sorunlu olur ve iletişim kopabilir.
Çoğu uzay çöpü Dünya’ya düşüyor. Atmosferde yanmalar, fakat çok büyük parçalar yüzeye ulaşabiliyor. Genellikle okyanuslara veya seyrek nüfuslu bölgelere düşüyor ama risk hâlâ vardır.
Bilirim insanı Donald Kessler, 1978 yılında şu fikri ortaya attı: Eğer çok fazla çarpışma meydana gelirse, zincirleme bir tepkime başlayabilir. Bir çarpışma daha fazla parça oluşturur, bu parçalar diğer uydularla çarpışır ve daha fazla parça üretilir. Bu döngü sürdükçe, uzay yörüngesi tamamen kuralsız ve tehlikeli hale gelebilir. İnsanlık uzaya erişim yapamaz hale gelebilir.
Eğer kirliliği durdurmazsak, yakın gelecekte yeni uydu göndermek imkânsız olabilir. Hayal ederseniz, kaç tane çarpışma ve parça gerekir ki, bir gemi uzaya çıkamaz hale gelsin? Bu duruma gelişmeden, tedbir almamız gerekiyor.
Bilim insanları bu sorunun çözümü için çalışıyor:
Ömrü tükenmiş uydular, kontrollü şekilde Dünya’ya indirilmeli. Böylece rastgele çarpışmalar azalır ve yörünge temiz kalır.
Yeni uyduları, az çöp üreterek yapılmalı. Ekipmanları geri getirme imkanı olmalı ve patlamaya karşı korumalı olmalı.
Radarlı takip sistemleri, uzay çöplerinin nerede olduğunu izliyor. Böylece çarpışmalar önleniyor.
Bilim insanları, lazer uyduları ve elektromıknatıs kullanarak uzay çöplerini temizlemeyi düşünüyor. Hatta “yakala ve getir” projeleri var. Bunlar henüz test aşamasında olsa da, gelecekte etkili olabilir.
Sonuç Olarak;
Uzay kirliliği, 21. yüzyılın en önemli sorunlarından biri. Milyonlarca parça her saniye Dünya’nın etrafında dönerken, gelecek neslin uzaya erişimini tehdit ediyor. Fakat insanlar bu sorunu tanıdığı için, çözümünü de buluyor. Uluslararası işbirliği ve yeni teknolojiler sayesinde, uzay daha temiz ve güvenli hale gelebilir. Siz de büyüyünce belki de bu sorunun çözümü üzerinde çalışabilirsiniz. Uzay tamamen bizim ortak miras ve koruması gereken bir yer.)
Yazılı sınavda başarılı olmak için öncelikli olarak konu tekrarlarını zamanında yapmak ve mutlaka bol bol test çözmeniz gerekir. Her gün kısa süreler... Devamını Oku
Bu makalemizde siz değerli öğrencilerimizin sınavda daha az hata yapmaları için bir takım derlenmiş hataları söyleyerek, hatayı yapmadan hatanın fark... Devamını Oku
Günümüzün en çok yapılan sınavlarından olan Test Sınavlarında öğrencilerin en fazla yaptığı hataları bir araya derledik. Test sınavlarında başarısızl... Devamını Oku
Test çözerken bazı kurallara uymak bize başarıyı getirmek için önemli püf noktalardan birisi olabilir. Rehberlik uzmanları test çözerken öğrencilere ... Devamını Oku
Hızlı Soru Test Çözme Yöntemleri nelerdir? Bu yazımızda hızlı test çözme teknikleri hususunda sizlere kısaca bilgi vereceğiz. Bildiğiniz gibi günümüz... Devamını Oku